Pangea dünyanın milyonlarca yıl önceki şeklini belirleyen “süperkıta”nın ismidir. Bu haliyle dünya tek bir kıtadan oluşmaktadır, sonradan yine milyonlarca yıllık bir süreçte günümüzdeki 7 kıtaya ayrılmıştır. Şimdiki haritalara bile bakıldığında kıtaların kesişim yerleri gözlemlenebilir durumdadır.
Ancak benim Pangea’da ilgimi çeken jeografik bilgilerinden ziyade benim için temsil ettiği sınırsız dünya fikriydi. Sadece beşeri-suni (insan yapımı – yapay) sınırların değil doğal okyanus sınırlarının da kalkmış olduğu ve insanların bir noktadan diğerine serbestçe ve özgürce gidebildiği bir dünyanın hayaliydi benim için. Devletlerin sınırlar uğruna birbiriyle savaşmadıkları, insanların kendi yurtlarını ekonomik veya siyasi zulümler sebebiyle terk ederken başka bir memlekette 3. sınıf insan muamelesi görmediği, bir annenin ülkesinden kaçarken resmi yollardan gidemeyince kaçak yollarda soğuğa yenik düşüp, çoraplarını çocuklarının ellerine geçirdikten sonra ölmediği, bir dünyanın hayali. O yüzden PangeaHayalcisi.
Sonradan fark ettim ki gençliğin hayalciliğinden fazlasını da vaad ediyordu Pangea. Batılı eğitim sisteminin beynimize enjekte ettiği evrim teorisi ve yuvarlak dünya modelini baltalıyordu aslında. Bu iki fikir de insanlığın bir kısmı tarafından reddediliyor. Reddedenlerin tamamı müslüman değil ve tüm müslümanlar reddetmiyor. Ancak yine de bunların modern dünya konseptinin dayatması olduğunu düşünen ve bunların gerçek olmadığına inananlar var. Müslümanlar olarak evrim teorisine karşı dik duruşumuzu yitirmesek de yuvarlak dünya inancına teslim olmuş bulunmaktayız ne yazık ki.
Halbuki islam en zor koşullarda bile hakkı savunmayı gerektirir. Herkes akım halinde bir yöne giderken akıma karşı gidebilmektir islam bazen. Nuh suresi 19. ayette mealen ‘Allah, yeri sizin için bir yaygı kıldı.’ denilmektedir. Bu ayeti kimisi ‘Allah yeryüzünü sizin için genişçe yaymıştır.’ olarak çevirmiş kimisi ‘Ve Allah, Sizin için yeri bir döşek kılmıştır.’ şeklinde aktarmıştır. Açıkçası çokça farklı çeviri mevcuttur. Ancak بِسَاط kelimesinin halı anlamı üzerinde pek durulmamıştır. Nebe suresinin 6. ayetinde ise Allah mealen şöyle diyor: ‘Biz yeryüzünü sizin için döşek gibi bir dinlenme yeri yapmadık mı?’ Türkçe çevirisinden pek anlaşılmasa da Arapça’da bu cümle bir düzlüğe işaret ediyor. Hicr suresinin 19. ayetinde de yine ‘Yeri de yaydık, üzerine sabit dağlar yerleştirdik ve onda her şeyden belli ölçüde bitirdik’ deniliyor mealen. Aslında bunlar hep bir düzlük üzerine yayılmayı ifade ediyor. Ancak muasır alimleri bunu insanın gördüğü şekliyle dünya düzdür, yuvarlak olsa da çok büyük olduğundan insan bunu anlamaz diyerek açıklamaya çalışmışlardır. Halbuki şunu demek zor mudur? “Dünyanın düz veya yuvarlak olduğu kesin şekilde kanıtlanmadan bu konuda yorum yapmak uygun değildir.” Yani illa düzdür veya yuvarlaktır desinler diye ısrar etmek tabi ki de doğru değil. Ama bilim rüzgarı ne taraftan eserse o yöne doğru Allah’ın ayetlerini tevil etmek doğru mu? Ya ilerde Amerika Interstellar filminde olduğu gibi “Aya çıktığımız yalanını Rusya’nın uzay araştırmasına büyük paralar yatırmasını sağlamak için uydurduk. Ekonomik bir hileydi, herkes kandı” derse? Bu ayetlerin tevilleri değişecek mi? Onun yerine Kur’an’a hakkını verip ona karşı en dürüst şekilde yaklaşmamız gerekmez mi? Sonuç olarak dünya düz de olabilir yuvarlak da, ben bilmiyorum.
Ancak dünyanın düz olduğuna inanan (flat earth society) bir kaç insan var. Bunlar kendi imkanlarıyla uzaya balon/roket gönderiyor, ancak başarılı olamıyorlar. Ya imkan yetersizliğinden ya da gök kubbenin bölünemez bütünlüğünden dolayı. Bilemiyorum. O zaman bildiklerimize, görebildiklerimize bakalım. Pangea’ya dönüyoruz. Kıtalar birleşikti bu bilim tarafından kabul edilen ve bizim de haritaya baktığımızda görebileceğimiz bir olgu-tamam.
Koca dünya kütlesinin, bir süper kıtanın dünyanın tek bir tarafına yığılmış olması, ve kalan yarısının koca bir okyanusla kaplı olması ne kadar mantıklı? Dikkatinizi çekerim bu varsayımda dünya yuvarlak, dolayısıyla kürenin bir kısmında koca bir kıta var diğer kısmı ise alabildiğine su. Olur mu hiç? Pangea kıtasının düz bir dünyanın ortasında yer alıyor olması ihtimali en azından estetik olarak ve kimisi için fikirsel anlamda da zihinlere daha hitap edici geliyor. Hele ki bu ihtimalde Mekke/Kabe dünyanın merkezine denk geliyorsa!
Siz ne dersiniz? Fikirlerinizi yorum olarak veya mail yoluyla paylaşabilirsiniz.
Ayrıca eleştiri/şikayet/telif taleplerini; fulyayapar@gmail.com adresine yapabilirsiniz
Fulya Yapar 